Kırk Kapının Kırk Duası

Stok Kodu:
FA-9786055181710
Boyut:
13.5 x 21 cm
Sayfa Sayısı:
110
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
71,50TL
FA-9786055181710
57759948
Kırk Kapının Kırk Duası
Kırk Kapının Kırk Duası
71.50

“Fatiha, dilimize değen en güzel duadır. Açılıştır. Yaratıcı'nın yarattıklarına açılışıdır. Yaratılanların Yaratıcı'ya kendilerini açacağı genişçe bir kapıdır.”

Senai Demirci, Kırk Kapının Kırk Duası'nda Fatiha'nın hecelerine tutunarak kırk dünya halinden kırk kapı açıyor cennete... Bunlar öyle kapılar ki, hepsi de Fatiha üzerinden Allah'la kul, Yaratan ile yaratılan arasındaki o eşitsiz ve eşsiz muhabbeti anlatıyor ve dünyaya gelmiş insanoğlunun açmazlarını elden geçiriyor.

Önce Eşikte duruyor Demirci, “İnsanın varlığı kendinden değildir, ödünç verilmiştir” diyor. Geldiği ilk kapı ise Yalnızlık Kapısı. “Fatiha, bir kelebek kırılganlığındaki varlığını kucaklıyor merhametle... Göğsünü çatlatan dünya çölünde yüzüne rahmet yağmuru indiriyor. Kucaklanıyorsun serince. Seni sana anlatıyor Rabbin. ‘Olur böyle şeyler!' dercesine.” diyor bu ilk kapıda.

Ve sonra insanın dünya üzerindeki hallerinin, umutsuzluklarının, aldanışlarının, sonu gelmeyen kurumlanmalarının, gafletinin, hasretinin, huzursuzluklarının, alışkanlıklarının, bencilliğinin, savruluşlarının kapılarını aralıyor. Fatiha'yı ve Fatiha'nın davetini nasıl okuyorsa, hece ve hece iletiyor okura. Ve diyor ki, “Fatiha, çoraklaşan akıl toprağımıza yağmurlar vaat eden anlam göğüdür. Fatiha, anlayışları emziren müşfik annedir. Fatiha, cennet ümidimizin dudağımıza dokunuşudur.”

“Fatiha, dilimize değen en güzel duadır. Açılıştır. Yaratıcı'nın yarattıklarına açılışıdır. Yaratılanların Yaratıcı'ya kendilerini açacağı genişçe bir kapıdır.”

Senai Demirci, Kırk Kapının Kırk Duası'nda Fatiha'nın hecelerine tutunarak kırk dünya halinden kırk kapı açıyor cennete... Bunlar öyle kapılar ki, hepsi de Fatiha üzerinden Allah'la kul, Yaratan ile yaratılan arasındaki o eşitsiz ve eşsiz muhabbeti anlatıyor ve dünyaya gelmiş insanoğlunun açmazlarını elden geçiriyor.

Önce Eşikte duruyor Demirci, “İnsanın varlığı kendinden değildir, ödünç verilmiştir” diyor. Geldiği ilk kapı ise Yalnızlık Kapısı. “Fatiha, bir kelebek kırılganlığındaki varlığını kucaklıyor merhametle... Göğsünü çatlatan dünya çölünde yüzüne rahmet yağmuru indiriyor. Kucaklanıyorsun serince. Seni sana anlatıyor Rabbin. ‘Olur böyle şeyler!' dercesine.” diyor bu ilk kapıda.

Ve sonra insanın dünya üzerindeki hallerinin, umutsuzluklarının, aldanışlarının, sonu gelmeyen kurumlanmalarının, gafletinin, hasretinin, huzursuzluklarının, alışkanlıklarının, bencilliğinin, savruluşlarının kapılarını aralıyor. Fatiha'yı ve Fatiha'nın davetini nasıl okuyorsa, hece ve hece iletiyor okura. Ve diyor ki, “Fatiha, çoraklaşan akıl toprağımıza yağmurlar vaat eden anlam göğüdür. Fatiha, anlayışları emziren müşfik annedir. Fatiha, cennet ümidimizin dudağımıza dokunuşudur.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat